bugün
- jose mourinho12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı11
- anın görüntüsü20
- günahların takımı galatasaray12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu21
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190511
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması9
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması13
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
entry'ler (910)
"ne bilim ya, sen açık oylayınca ben de nikah dairesine gidip gün aldım."
dedirten kızdır.
dedirten kızdır.
tüketim çılgınlığının bir getirisi.
insanlar artık önüne ne koyuluyorsa onu alıyorlar. mahalle baskısı ile olayı basite indirgemeyeceğim. çünkü bu baskı kitlelerin baskısıdır. televizyon kanalları, sosyal medya önlerine ne koyuyorsa onu alıyorlar.
örneğin; demokrasi moda oldu. ülkenin yarısı bile o zamana kadar demokrasi lafını ağzına almaz iken herkes bir anda demokrat hatta ve hatta demokrasi savunucusu oldu.
diğer bir örnek ise insanların sıklıkla kullandığı sosyal mecralarda ciddi takipçi sayısı olan bir sayfa saçma sapan bir girdi yapıyor diğer bol takipçili sayfalar da zaten danışıklı dövüşün bir parçası olarak o paylaşımı pohpohluyor. ondan sonra rahat bir hafta gençlerin gündemi bu oluyor. ta ki sonraki hafta önlerine konan meseleye kadar.
şahsi kanaat diye bir deyim vardır yahut lafz diyelim. eskiden şahsi kanaatler vardı ve buna itibar edilirdi. bir insanın kendi gelişmişliği kişisel düşünceleriyle ölçülürdü. şimdi ise takip ettiği sayfalarla ve ezberlediği iki satır arabesk sözlerle ölçülüyor.
böyle bir ortamda örneğin survivor izlemeyen yahut kitap okuyan birisi asosyal olabiliyor iken, her gün bir paylaşım yapan veya tv kanallarının önüne koyduğu her şeyi izleyen birisi sosyal olabiliyor.
işte bütün bunlar kendi çabasıyla hâlâ bir şeyler yapmaya çalışan insanların isteğine ket vurup onları da bu tek tipleşmenin bir parçası haline getirebiliyor.
insanlar artık önüne ne koyuluyorsa onu alıyorlar. mahalle baskısı ile olayı basite indirgemeyeceğim. çünkü bu baskı kitlelerin baskısıdır. televizyon kanalları, sosyal medya önlerine ne koyuyorsa onu alıyorlar.
örneğin; demokrasi moda oldu. ülkenin yarısı bile o zamana kadar demokrasi lafını ağzına almaz iken herkes bir anda demokrat hatta ve hatta demokrasi savunucusu oldu.
diğer bir örnek ise insanların sıklıkla kullandığı sosyal mecralarda ciddi takipçi sayısı olan bir sayfa saçma sapan bir girdi yapıyor diğer bol takipçili sayfalar da zaten danışıklı dövüşün bir parçası olarak o paylaşımı pohpohluyor. ondan sonra rahat bir hafta gençlerin gündemi bu oluyor. ta ki sonraki hafta önlerine konan meseleye kadar.
şahsi kanaat diye bir deyim vardır yahut lafz diyelim. eskiden şahsi kanaatler vardı ve buna itibar edilirdi. bir insanın kendi gelişmişliği kişisel düşünceleriyle ölçülürdü. şimdi ise takip ettiği sayfalarla ve ezberlediği iki satır arabesk sözlerle ölçülüyor.
böyle bir ortamda örneğin survivor izlemeyen yahut kitap okuyan birisi asosyal olabiliyor iken, her gün bir paylaşım yapan veya tv kanallarının önüne koyduğu her şeyi izleyen birisi sosyal olabiliyor.
işte bütün bunlar kendi çabasıyla hâlâ bir şeyler yapmaya çalışan insanların isteğine ket vurup onları da bu tek tipleşmenin bir parçası haline getirebiliyor.
tam bir cehennem. hem de dünyada olabilecek en ateşlisinden.
burada yaşayan insanları anlayamıyorum. evet vatanları olduğu için buradalar ve evet suriyelilerin yaptığını yapmadılar, evlerinde kaldılar ama bölgede durum öylesine içler acısı ki...
eline silah alan herkes bir grup burada. haşt-i şabisi var haşt-i vatanisi var, peşmerge, ninova muhafızı var. kendi milli ordusundan bahsetmedim dikkat ettiyseniz. ve tabi ki işid.
işidin bittiği yerde sünniler ile şiiler boğaz boğaza geliyor. (bkz: musul) en ufak kıvılcım onları birbirlerine vurduracak.
amerika barış getirip nükleer silahları ortadan kaldırmak için ülkeye girdiği günden beri durum böyle. bitecek gibi de durmuyor. bölge yıllar boyunca bünyesinde o kadar terörist grup eritmesine rağmen insanlar hâlâ ellerinde silahla bir şey yapamayacaklarını anlayamıyorlar.
insanların cahilliği de üzüyor beni. Bu kadar cahil kalmayı hak ediyorlar mı, düşündürücü. isviçre de doğan bir bebeğin yaşadığı hayata, doğduğu dünyaya bakıyorsun bir de dönüp yani başında bu bölgede doğan bebeğinkine... bir bebeğin bu hayata maruz kalacak ne suçu olabilir ki?
şu atmosferde ne kadar ütopik gelse de, umarım bir gün burası da en azından ortalama bir dünya ülkesi huzuruna kavuşur.
günlük işlerimizi yaparken az biraz böylesi hayatları da düşünürsek eminim yaşantımız daha çekilebilir gelecek. ha bir şey yapabilir miyiz? sanmıyorum.
kendimize ne kadar hayrımız var ki, kafamızı kaldırıp başkasına bakalım.
belki çocuklarımıza kendi yapmadığımız şeyleri örneğin başkasının derdiyle dertlenmeyi öğretiriz. bu bile neresinden bakarsanız bakın bizim durumumuzdakiler için elle tutulur bir şey.
burada yaşayan insanları anlayamıyorum. evet vatanları olduğu için buradalar ve evet suriyelilerin yaptığını yapmadılar, evlerinde kaldılar ama bölgede durum öylesine içler acısı ki...
eline silah alan herkes bir grup burada. haşt-i şabisi var haşt-i vatanisi var, peşmerge, ninova muhafızı var. kendi milli ordusundan bahsetmedim dikkat ettiyseniz. ve tabi ki işid.
işidin bittiği yerde sünniler ile şiiler boğaz boğaza geliyor. (bkz: musul) en ufak kıvılcım onları birbirlerine vurduracak.
amerika barış getirip nükleer silahları ortadan kaldırmak için ülkeye girdiği günden beri durum böyle. bitecek gibi de durmuyor. bölge yıllar boyunca bünyesinde o kadar terörist grup eritmesine rağmen insanlar hâlâ ellerinde silahla bir şey yapamayacaklarını anlayamıyorlar.
insanların cahilliği de üzüyor beni. Bu kadar cahil kalmayı hak ediyorlar mı, düşündürücü. isviçre de doğan bir bebeğin yaşadığı hayata, doğduğu dünyaya bakıyorsun bir de dönüp yani başında bu bölgede doğan bebeğinkine... bir bebeğin bu hayata maruz kalacak ne suçu olabilir ki?
şu atmosferde ne kadar ütopik gelse de, umarım bir gün burası da en azından ortalama bir dünya ülkesi huzuruna kavuşur.
günlük işlerimizi yaparken az biraz böylesi hayatları da düşünürsek eminim yaşantımız daha çekilebilir gelecek. ha bir şey yapabilir miyiz? sanmıyorum.
kendimize ne kadar hayrımız var ki, kafamızı kaldırıp başkasına bakalım.
belki çocuklarımıza kendi yapmadığımız şeyleri örneğin başkasının derdiyle dertlenmeyi öğretiriz. bu bile neresinden bakarsanız bakın bizim durumumuzdakiler için elle tutulur bir şey.
galatasaray 2000 yılında uefa kupasını almıştır. ayrıca o zamanki teknik direktörü de fatih terimdir.
kızlar neden kendi aralarında bu tipleri eritmiyor da bir süre sonra huy olarak onlara yakınlık eğilimi gösteriyor anlayamıyorum.
ara sıra yaptığımdır.
herhangi bir şirkette CEO ise tabi ki önemli değildir bir kadın için. Bunu sorgulamazlar.
aranızda hâlâ makarna olayına şaşıranlar var bir de.
sen de kendine sevgili diyorsun ondan sonra.
klimayı açıyorum.
betimlemeni sikeyim.
1) biz şimdi neyiz?
2) o kız kimdi?
2) o kız kimdi?
aramızın iyi olması bize ne katar kötü olması ne katar?
ince düşünmek gerekir.
ince düşünmek gerekir.
1) hayat sikilir.
hangi bez?
alışmadık bünyede durmaz tabi.
alışmadık bünyede durmaz tabi.
şu başlığı açan,aynı zamanda ilk entryi giren insan normal olamaz. troll de olsa gerçek düşünceleri de olsa bu kesinlikle normal bir kafa değil. aklında ciddi problemleri olan birisi sadece böyle bir entry girer. allah geride bıraktıklarına sabır versin.
karısının yanıdır.kesin bilgi.
buyrun benim,taliplerimi bekliyorum.
not:gayler için yatırım tavsiyesi değildir.
not:gayler için yatırım tavsiyesi değildir.
(bkz: tarihsel cami)
giden böyle olunca önyargı oluyor insanlarda haliyle.
giden böyle olunca önyargı oluyor insanlarda haliyle.
(bkz: modric)
Bu durumu çaktırmamak için de bunu almışlar.
Bu durumu çaktırmamak için de bunu almışlar.